Bize yazın ve gecikmeyin
info@merlokeus.com

Tarih

Küçük bir adımla başladık – Türkiye’nin sahil kasabasında eski bir villa kiraladık. Mekan mütevazıydı, ama özel bir enerjisi vardı. Lüks bir tadilat yerine, atmosferini korumaya ve her köşeye ruh katmaya karar verdik: yerel ustalardan mobilya topladık, el yapımı tekstil ürünleri seçtik, genç sanatçılardan tablolar sipariş ettik. Çalışmalar neredeyse bir yıl sürdü. Ve tüm bu süre boyunca sadece bir otel değil, bir konukseverlik felsefesi inşa ettik.

İlk misafirler – ilk dersler

İlk misafirlerimizi gösterişli açılışlar, kurdeleler ve havai fişekler olmadan karşıladık. Sadece lobide ışıkları yaktık, masaya taze kurabiyeler koyduk ve umutla kapıları açtık. İlk müşterilerimiz dostlarımız oldu. Bazıları her yıl geliyor. Neyi iyileştirebileceğimizi önerdiler, izlenimlerini paylaştılar, arkadaşlarını gönderdiler. Böylece reklamla değil, insan sıcaklığı ve hizmetteki dürüstlükle itibarımız doğdu.

Kendini kaybetmeden genişleme

Yıllar geçtikçe büyüdük. Eski villaya yeni bir bina ekledik, çatı katında kahvaltı alanı düzenledik, küçük bir SPA alanı açtık. Ama en önemlisi, atmosferi koruduk. Hala kırmızı halılarımız veya parlak tabelalarımız yok, ama sabahları taze pişmiş ekmek kokusu, samimi “günaydınlar” ve nihayet uyuyabileceğiniz odalar var. Ekip büyüdü, yeni fikirler ortaya çıktı, ancak misafirlere karşı tutumumuz değişmedi – hala önemli olanın rezervasyon sayısı değil, konaklama kalitesi olduğunu hatırlıyoruz.

Kültür, ilham kaynağı olarak

Türkiye, zıtlıkların ve kültürün ülkesidir ve her gün bize ilham vermektedir. Evrensel bir “Avrupa” hizmeti yaratmaya çalışmıyoruz, oteli yerel kültürün ruhuna uygun olarak geliştiriyoruz. Misafirler gerçek Türk çayı içiyor, yerel yemeklerin tadına bakıyor, geleneksel müzik dinliyor. Bunların hepsi dekorasyon değil, günlük hayatımızın bir parçası. Bizi benzersiz kılan şey, otantikliğimizdir.